Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy Kampüsü Nişantepe Mahallesi Orman Sokak 34794 Çekmeköy İstanbul

Telefon : +90 (216) 564 90 00

Fax : +90 (216) 564 99 99

info@ozyegin.edu.tr

Mar 08, 2020 - Mar 16, 2020

Basında ÖzÜ - Üniversiteler, eşitlik için sorumluluk almalı

Hürriyet

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk,
eğitimde kadının konumunu değerlendirerek görüşlerini kaleme aldı.

Üniversitelerimizdeki kadın akademisyen sayısının yıldan yıla artışını  memnuniyetle gözlemliyoruz. 1980'li yıllarda kadın öğretim elemanı oranı yüzde 28'lerde iken bu oran 2000'lere geldiğimizde yüzde 36'lara ulaşıyor. Günümüzde ise kadın öğretim elemanı oranı ortalama yüzde 45 seviyesindedir.

Türkiye genelinde kadın öğretim elemanı sayısı, 30 yıl içinde yaklaşık olarak yüzde 50 artış gösterdi. Bu artış içerisinde özellikle doktor öğretim üyesi ve araştırma görevlilerinin sayısı, diğer unvanlara kıyasla daha fazla.


Vakıf üniversitelerinde, devlet üniversitelerine göre daha fazla kadın akademisyen olması da bu olumlu gelişmede rol oynuyor. Seneler bazında Türkiye özelinde gözlemlediğimiz bu artış, Avrupa ülkelerine kıyasla da ortalamanın üzerinde. Üniversitelerimizdeki kadın akademisyenlerin sayılarının yükselmesinde tarihi ve kültürel nedenler elbette mevcut. Cumhuriyetin ilk yıllarında başöğretmen olarak Atatürk'ün akademide ve memuriyette kadınlara eşit haklar verecek politikalar yürütmesi, Cumhuriyet yıllarında açılan ilk üniversitelerin kadın öğrencileri almak için sarf ettiği özel çabalar bunlardan yalnızca birkaçı.

ÇOK AZ SAYIDA KADIN, YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA YÖNETİCİ POZİSYONUNDA

Her ne kadar başka ülkeler ile karşılaştırıldığında bu mirastan ve kadın akademisyen sayımızdan övgüyle bahsetsek de yönetimde söz sahibi kadınların oranı farklı sektör ve iş kollarında olduğu gibi yükseköğretim kurumlarımızda da oldukça düşük. Hane halkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında yüzde 14 seviyelerinde iken güncel veriler bu oranın yüzde 16-17 seviyelerinde olduğunu gösteriyor. 2018 yılına gelindiğinde Türkiye'de sayısı bir milyonu aşan öğretmenlerimizin de yarısından fazlası kadın. Buna rağmen üniversitelerimizde yönetici pozisyonunda kadın oranı yüzde 10 seviyelerinde. YÖK sistemine kayıtlı öğretim elemanı istatistiklerine göre profesörlerin yüzde 29'u kadın iken, kadınların yönetici pozisyonda göreve katılımları ile ilgili verilere bakıldığında tablo maalesef daha da kötü. Türkiye'deki rektörlerin yüzde 8'ini kadın rektörler oluşturuyor. Araştırmaların ve istatistiklerin de gösterdiği gibi çok az sayıda kadın, yükseköğretim kurumlarında yönetici pozisyonunda bulunuyor.


KADINLARIN AKADEMİDE EŞİTLİĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Dünyanın karşı karşıya olduğu çevresel, siyasi ve ekonomik sorunlara evrensel hedefler oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konulan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı'nı, Özyeğin Üniversitesi'nde beş ana disiplinler üstü araştırma ve eğitim kümesi olarak gündemimize aldık. Bunlar "İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, Enerji, Sürdürülebilir Kentler ve Yapılaşma, Toplumsal Eşitlik ve Kırsal Kalkınma" şeklinde sıralanmaktadır. Bu kümeler altında topluma hizmet vermek amacıyla bilimsel araştırmalar yürütüyor, üretilen bilgiyi paylaşarak çözüm odaklı ve katma değeri yüksek uygulamaların hayata geçirilmesi için çalışıyoruz. Geçtiğimiz akademik yılda Toplumsal Eşitlik kümesi ile eşitliğin farklı açılımlarının tartışıldığı bir dizi etkinlik gerçekleştirdik. Bunlardan ilki EVVORA (Avrupa Kadın Rektörler Demeği) ile birlikte üniversitemizde düzenlediğimiz 3. Türkiye Kadın Rektörler Toplantısı oldu. Toplantıya hâlihazırda görevde olan ve daha önce rektör olarak görev yapmış olan yirmiye yakın kadın
rektör katılım gösterdi. Aynı gün. farklı üniversitelerde yükseköğretimde cinsiyet eşitliği konusunda yürütülen projelerle ilgili bir panele de ev sahipliği yaptık. "Türkiye'deki Üniversitelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Odaklı Eylemler ve Planlar" başlıklı bu panel ile hem panele katılan üniversiteler özelinde yapılan durum değerlendirmelerinin hem de akademide kadının rolünü artırmayı hedefleyen eylem planlarının paylaşılmasını amaçladık.

ERKEKLERİ İNCELEYEN ÇALIŞMA ÇOK AZ

Cinsiyet temelli eşitsizliklerin adının "kadın sorunu" olarak konulması örneğinin de gösterdiği gibi, erkeklerin göz ardı edilmemesine ve sorunun olduğu kadar çözümün de önemli paydaşı olan bir grubun görünmez taraf olmamasına özen gösterilmesi gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye'de kadın araştırmaları alanında yürütülen niceliksel ve niteliksel pek çok çalışma olmasına karşın, erkeklerin rol ve tutumlarım inceleyen çalışmalar yok denecek kadar az. Yürütülen öncü çalışmaların belli yaş gruplarına odaklandığım, "babalık" ve "hane reisliği" gibi konular ekseninde yürütülmekte olduğunu görüyoruz. Kadınlara odaklanan ve onlar tarafından yürütülen araştırmaların, erkeklere odaklanan ve onların da paydaş olduğu araştırmalarla desteklenmesini, hatta bu iki perspektifin iç içe geçirilmesini önemsiyoruz. Erkeklerin eşitsizlikleri görebilen, değişime destek vermeye istekli kişiler olmaları, toplumsal cinsiyet eşitliğine giden yolda, çözüme doğru daha hızlı adımlar atılmasını sağlayacak. Kadınların akademik alanda yönetici olarak göreve gelmeleri konusunda atılacak adımlara, bütünsel bir bakış açısı ile ortak çalışmalar yürütecek platformlara, sivil inisiyatiflere ve elbette devlet politikalarına ihtiyaç var. Ayrıca, geleceğin Türkiye'sinde söz sahibi olacak bugünkü neslin, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçli bir duyarlılıkla yetişmesi adına cinsiyetçi değer ve yargıların ele alındığı ders, seminer, bilgilendirme ve farkındalık yaratma politikaları da her daim gündemimizde.

Buna ilaveten üniversitemizde pek çok alanda toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetiyoruz. Akademik ve idari kadroda çalışanlarımızın yüzde 56'sı kadınlardan oluşuyor. Toplam burs verilen öğrenciler içinde burslu kadın öğrenci oranımız ise yüzde 45.

Başarılarla dolu bir yolculuk

Fark yaratan eğitim içeriğine ilaveten kişisel, profesyonel ve sosyal gelişim olanaklarıyla toplam kalitenin benimsendiği öğrenen odaklı yönetimsel yaklaşım, üniversiteye başarı getirdi.

  • Özyeğin Üniversitesi, Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA) Genel Memnuniyet Sıralaması'nda 2017, 2018 ve 2019'da üst üste üç kez birinci oldu.
  • Prof. Dr. Gençtürk aynı araştırmada "Türkiye'nin Üstün Performans Gösteren Rektörleri" 2018 sıralamasında Altın Ödül'ün sahibi oldu.
  • CALIBRE Yükseköğretim İstihdam Endeksi "Mezunları En Hızlı İş bulan Üniversiteler" 2018 ve 2019'da iki yıl üst üste birinci oldu.

Sürdürülebilirlik alanındaki başarıları uluslararası platformda tescillendi.

  • Üniversitelerin topluma olan katkısını değerlendiren THE (Times Higher Education) Impact 2019 sıralamasında en iyi Türk üniversitesi oldu.
  • GreenMetric 2019 sıralamasında En Yeşil ve Sürdürülebilir Vakıf Üniversitesi olarak ilk sırada yer aldı.
  • ACEEU (Accreditation Council for Entrepreneurial and Engaged Universities) tarafından üçüncü nesil girişimci üniversitelerin toplumsal faydalarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Triple-E (Avvards on Entreprenuership and Engagement Excellence in Higher Education) ödül programında ÖzÜ-X oluşumu Yılın Yenilikçilik ve İş Birliği Alanında birinci seçilirken, Özyeğin Üniversitesi Yılın Yeşil Üniversitesi kategorisinde üçüncülük ödülü aldı. ECEM (Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezil'in NEXTGen Projesi ile ise "Toplumsal Sorumluluk Girişimi" kategorisinde Onursal Mansiyon'un sahibi oldu.