Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy Kampüsü Nişantepe Mahallesi Orman Sokak 34794 Çekmeköy İstanbul

Telefon : +90 (216) 564 90 00

Fax : +90 (216) 564 99 99

info@ozyegin.edu.tr

Şub 13, 2021

Basında ÖzÜ - Krizi Kapitalizm Yarattı Açlığı Yoksullar Çekiyor

BirGün

Gıda fiyatlarındaki artış, son yılların en yüksek rakamlarına ulaştı. Salgın açlıkla boğuşan ülkeleri vurmaya devam ederken gıda güvenliği ve gıdaya erişim ise büyük tehdit altında. Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Candan Türkkan, "Kapitalist sistem kendi yarattığı krizde, aç kalmanızın suçunu size yüklüyor ve bunun çözümünü de yine sizin bulmanızı istiyor" dedi.

COViD-19 salgınıyla birlikte derinleşen kriz, gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya hatırlattı. Tüm dünyada artan gıda fiyatları ve kapanmalarla birlikte gelen istihdamın daralması, gelir kayıplarının artmasına neden oldu. Bir yandan gıda fiyatlarının artması diğer yandan azalan gelirler, dünyanın büyük çoğunluğunu açlık tehlikesiyle baş başa... Birleşmiş Milletler'in hazırladığı raporlar, salgınla birlikte hali hazırdaki açlık krizinin endişe verici boyutlarını da gözler önüne serdi. Peki açlık, Covid-19 salgını ile birlikte mi doğdu, yoksa salgınla birlikte daha mı görünür oldu? Krizden bir çıkış yolu var mı? Tüm bu merak edilenleri ve kapitalizmin, küresel gıda krizinde oynadığı rolü Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Candan Türkkan ile konuştuk.

Gıda krizi, artan fiyatlar ve dünyada giderek artan açlık... Salgının bu krize etkileri nelerdir?

COVID-19 salgını, aslında ne kadar kırılgan bir siyasi-ekonomik sistemde yaşadığımızı inkâr edemeyeceğimiz bir netlikte gösterdi. Dünyadaki, Covid-19 döneminden önce de hali hazırdaki krizler, bu dönemde daha gözle görünür oldu.

Bu dönem krizlerden söz ederken "Covid-19" sonrası diyoruz. Aslında, iklim kriz ve kapitalizmin krizleri net bir "kriz sonrası dönem" olmadığını gösteriyor. Gıda alanında da hali hazırda krizler vardı. Bunlardan en önemlisi iklim krizinin tetiklediği krizler. İklim krizi belli üretim paternlerini değiştiriyor, havaya, suya, toprağa etki ediyor, gelen ürünün cinsini, niteliğini değiştiriyor. Bir diğer yanıyla insanın çevreye verdiği zarar ekseninde daha fazla mesela, mikroplastik veya petrol bazlı kimyasallar ekolojik döngülerin içerisine giriyor ve tüm bunlar gene yediklerimizin cinsini, niteliğini etkiliyor. Yani gıda krizi, covid-19 birlikte hayatımıza girmedi. Ekonomik kriz, gıdaya erişememe, yükselen gıda fiyatları, akşam pazarlarının varlığı... Sadece artık daha fazla konuşulur oldu bunlar. Salgın öncesinde de var olan bu krizler, birbirleriyle zincirleme bir şekilde hareket ettiklerinden daha görünür hale geldiler.

Açlık, Son 50 Yılın En Yüksek Oranı 

Virüsün yayılmasını kontrol altına almak için tüm dünyada sınırların kapatılması; sınırlı gıda ticaretine, çiftçilerin tohuma erişiminin zorlaşmasına, tarlada üretimin durmasına ve ürünlerin toplanamamasına neden oldu. Bunun gibi kısıtlamalar gıda fiyatlarını da artırdı. Salgının ilk başladığı dönemde BM'nin yayımladığı raporlar, 2019'da 135 milyon kişinin açlıkla boğuştuğu dünyada önümüzdeki dönemde bu sayının 265 milyona yakın olabileceği yönünde sonuçlar veriyor. Uzmanlara göre salgının yaratacağı açlık, son 50 yılın en yüksek oranı olabilir.