Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy Kampüsü Nişantepe Mahallesi Orman Sokak 34794 Çekmeköy İstanbul

Telefon : +90 (216) 564 90 00

Fax : +90 (216) 564 99 99

info@ozyegin.edu.tr

Nis 16, 2021

Basında ÖzÜ - Yeterince İyi Anne-Baba Olabilmek ve Bağlanma (2)

Milliyet

Geçen hafta bağlanma teorisinde yeterince iyi anne-baba olmanın formülü üstünde durmaya başlamıştık. Gelin formülü tekrar hatırlayalım: Çocuğunuzdan daha olgun, daha güçlü, daha bilge ve daha sevecen olmak. Daha olgun ve güçlü olurken dengeyi sağlamanın önemine değinmiştik. Şimdi dengeli şekilde daha bilge ve sevecen anne-baba olmayı inceleyelim.

Çocuktan Daha Bilge Olmak

Burada geçen bilgelik, çocuktan daha çok bilgiye sahip olmak ve onun öğrenme deneyimi süresince desteklemekten ibaret değil. Bilgelik aynı zamanda deneyimlerimizi, öğrendiklerimizi, kendi yaşamımıza aktardıklarımızı bir süzgeçten geçirerek aktarmayı da kapsıyor. Özellikle ilişkilerimizdeki tavrımız ve duygularımızı nasıl yönettiğimizi de içeriyor. Çocuğun zor anlarında veya çocuğumuzla ilişkimizde bizi zorlayan zamanlarda yol gösterici olabilmek ve akılla hareket edebilmek önemli hale geliyor. Mesela, Ayşe'nin annesi oyun sırasında Ayşe'ye farklı sorular sorup onun gelişimine katkı sağlıyor. Oyunu Ayşe kaybettiğinde yaşadığı hayal kırıklığını paylaşıyor, nasıl hissettiğini ona anlatıyor, bu olumsuz duygularla ne yapabileceğini bazen kendinden örneklerle açıklıyor. Ayşe daha meraklı ve akranlarına göre duygularını yönetmede daha az sorun yaşıyor. Diğer yandan, Zeynep'in annesi oyun sırasında aceleci ve Zeynep'in merakını artırabilecek şekilde davranmıyor. Oyunu kaybettiğinde Zeynep'in öfke nöbeti geçirip gözyaşlarına boğulmasına kayıtsız kalıyor. Zeynep'in annesinin çaresizliği onun bilge olmasını engelliyor. Ali'nin annesi ise oyun sırasında mesafeli ve eleştirel. Ali oyunlarında yalnız olmayı tercih ediyor. Oyun sırasında yaşadığı hayal kırıklarıyla da kendi kendine baş etmeye çalışıyor.

Çocuktan Daha Sevecen Olmak

Sevecen olmak ise sevgiyi davranışlarla ya da sözlerle göstermede bonkör olmayı ifade eder. Çocuğunuz çalışırken saçını okşamak, yanınıza geldiğinde gülümsemek, mutsuz olduğunda kucağınıza almak, beklemediği bir anda yanağından öpmek, takdirinizi göstermek ve çabasını görmek sevecenlik içerir. Burada altı önemle çizilmesi gereken sevecen olmanın sınır çizememeyle karıştırılmasıdır. Çocuğunuzun onaylamadığınız davranışlarında sevecen davranmak sakıncalıdır. Çünkü bu onaylamadığınız davranışları pekiştirir ve başka onaylamadığınız davranışları da beraberinde getirir. Mesela, Ayşe markette renkli ambalajlı şekerleri görüyor ve annesine alması için ısrar ediyor. Ayşe'nin annesi sakince alamayacağını, bunun nedenini açıklıyor ve başka bir alternatif öneriyor. Ayşe annesinin sözünden vazgeçmeyeceğini bildiği için canı sıkılsa da tutturmuyor. Zeynep de markette aynı şekerleri istiyor. Annesi alamayacağını söylediğinde, Zeynep bağıra bağıra ağlamaya başlıyor. Annesi burada güçlü ve bilge olup sınır çizmek yerine sevecenliğin sınırlarını aşıp zayıf davranıyor. Taviz verip şekeri alıyor. Zeynep annesinin çok ağlamasına dayanamadığını öğreniyor. Artık her istediği ve annesinden olumsuz cevap aldığı durumda bağıra bağıra ağlıyor. Ali'nin >i ise aynı durumda sevecenlikten çelikten kopuk hale geliyor. Gücün ı sınırlarını aşıp, acımasız oluyor ve şiddet uyguluyor. Ali annesinden hiçbir şey isteyemeyeceğinin yanında ondan korkmayı da öğreniyor. Sadece makul isteklerini değil annesine hiçbir şeyi söyleyemiyor ve yalnızlaşıyor.

Haftaya: Bağlanmada babaların rolü