Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy Kampüsü Nişantepe Mahallesi Orman Sokak 34794 Çekmeköy İstanbul

Telefon : +90 (216) 564 90 00

Fax : +90 (216) 564 99 99

info@ozyegin.edu.tr

Haz 18, 2021

Basında ÖzÜ - Güvenli Bağlanmayı Destekleyici Öneriler

Milliyet

Bağlanmayı, güvenli bağlanmanın etkilerini incelediğimiz ve örneklerle değerlendirdiğimiz bu yazı dizinin anne-babalara önerilerle bitiriyoruz. Birkaç haftadır güvenli bağlanmayı destekleyen programların içerikleri ve temel unsurlarına değindik. Şimdi bu programların çıktılarından ve bilimsel etkinlik çalışmalarından elde edilen verilerin nasıl yol gösterebileceğine bakalım.

Gözlemci Anne-Baba Olabilmek

Güvenli bağlanmayı önemseyen anne-babalar için çocuklarının hem kendileri ile hem de diğer kişilerle etkileşimlerinde gözlemlemek ilk adımdır. Ancak bu gözlem sadece davranışlarına ve bu davranışların sonuçlarına odaklanmamak Çocukların neler hissettikleri ve düşündükleriyle ilgili akıl yürütmeyi, yeri geldiğinde kendilerine sorarak doğrulatmayı da içermelidir.

İhtiyacı Anlamak

Çocukların temel ihtiyaçlarını fark ederken duygusal ihtiyaçlarını da görmeye çalışmak önemli diğer bir adımdır. Çocukta gözlemlenen duygu durumuna göre güvenli sığınak olup, onu sakinleştirmek, M olumsuz duygularıyla baş etmesine yardımcı olabilmek diğer yandan çevreyi keşfetmek ? istediğinde de buna fırsat yaratacak, cesaretlendirecek ve destekleyecek koşulları sağlamak güvenli alanı tesis edecektir.

Çocuğun Durumuna ve Koşullara Göre Hareket Etmek

Gözlemledik, ihtiyacını anladık şimdi de bunları dikkate alarak hareket etmek gerekiyor. Burada üstünde durulması gereken anne-babaların empati yapmanın ötesine geçerek, çocuğun durumuna, çevresel koşullara ve ihtiyaçları bilerek hareket edebilmeleridir. Diğer önemli bir konu ise çocuğun gösterdiği, dile getirdiği her beklentinin yerine getirilme zorunluluğunun olmamasıdır. Küçük bir çocuk masanın üstünde neler olduğuna bakarken ve çevresini keşfederken, ağır bir vazoyu eline alabilir. Bu vazonun kırılması ve çocuğa zarar verme ihtimalini değerlendirip, gelebilecek zarardan çocuğu koruyacak yine annebabadır. Dolayısıyla her merak ve keşif çabası sorgusuz sualsiz desteklenemez. Sınır koymak ve sınırlar içinde çocuğun keşfetmesi, taleplerde bulunabilmesine özen göstermek atlanmamalıdır. Ancak bu şekilde çocuklar gelecekte karşılaşacaklara kurallara uyabilir ve akran ilişkilerinde saygılı davranmayı öğrenebilirler. Ayrıca başkalarına sınır koyarak kendilerini şiddet ve tacize karşı koruyabilirler.

Anne-Babanın Kendine Özeni

Listelediğimiz tüm bu unsurlarda anne-babaların da kendilerine sormaları gereken sorular var: Nasıl hissediyorum? Duygularımla nasıl baş ediyorum? Çocuğum bana nasıl hissettiriyor? Bu hislerin kaynağı çocuğum mu yoksa geçmişte veya şu anda yaşadıklarım mı? Böyle davranmak istiyor muyum? Tutarlı davranışları sergiliyor muyum? Düşünerek mi yoksa anlık ve olumsuz duygularımla istemediğim şekilde mi hareket ediyorum? Zorlandığım anlarda eşimden, ailemden ve arkadaşlarımdan destek alıyor muyum? Bu soruları sık sık kendine soran ve koşullarını cevaplara göre tasarlayan annebabalar kontrolü ele alabilirler. Ancak anne-baba olmak her zaman olumlu duyguları beraberinde getirmeyebilir ve kontrolü kaybediyorum duygusunu yaratabilir. Zorluklar yaşayan veya tükenmiş hisseden anne-babaların, kendilerine zaman ayırmaları ve kendilerini şımartmaları (Örnek: gün içinde kendine bir kahve koyup sakince içebilmek, yarım saatliğine yürüyüşe çıkmak) aslında onları daha güçlü ve olgun kılacaktır. Kendisini iyi hisseden, neden-sonuç ilişkisi kurarak sorunları çözmeyi öncelik haline getiren anne babalar, bu listelediğimiz unsurları da hatırlarlarsa "yeterince iyi anne-baba" olabileceklerdir.

Teşekkür

Araştırma alanım bağlanma ve güvenli bağlanmanın önemine değindiğim bu yazı dizinde, köşeme konuk olan okuyucularıma teşekkür ederim. Bu spesifik alanda kapsamlı bir seri yazma fırsatını sunan Ayşe Şule Bilgiç'e, Düşyeri'ne, Milliyet'e ve emekçilerine teşekkür ederim.