Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy Kampüsü Nişantepe Mahallesi Orman Sokak 34794 Çekmeköy İstanbul

Telefon : +90 (216) 564 90 00

Fax : +90 (216) 564 99 99

info@ozyegin.edu.tr

Şub 29, 2016

ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ’NDE UFUK2020 PROGRAMI KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK SOSYAL BİLİMLER İŞBİRLİĞİ

•       Röportajımıza başlamadan önce kazandığınız proje için sizi tebrik ederiz. Bu proje Özyeğin Üniversitesi’nin yer aldığı çerçeve programları kapsamında, sosyal bilimler alanında gerçekleştirilen ilk işbirliği projesi olması ile de ayrı bir öneme sahip.  Ancak projenin detaylarına geçmeden önce, akademik kariyeriniz ve araştırma ilgi alanlarınızdan bize kısaca bahsedebilir misiniz?
 
- Leyla Kayhan Elbirlik: Lisans derecemi Bard College’ta Dil ve Edebiyat Bölümü’nden, yüksek lisans derecemi ise Harvard Üniversitesi Tarih Bölümü’nden aldım.  Doktoramı ise Tarih ve Orta Doğu Çalışmaları üzerine yine Harvard Üniversitesi’nde tamamladım. Özyeğin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde iki sene yardımcı doçent olarak görev yaptıktan sonra, Boğaziçi Üniversitesi Beşeri Bilimler Programı’nın akademik koordinatörlüğünü üstlendim.  Araştırma ilgi alanlarım arasında Osmanlı Tarihi, Orta Doğu ve İslam Tarihi, Aile Tarihi, Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları yer alıyor. Öğretmenlik kariyerim ve akademik araştırmalarıma ek olarak, Uluslararası PEN Kulübü (PEN International) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi çok sayıda uluslararası kurum ve kuruluşta da görev yaptım.
 
- Alper Açık: Lisans derecemi 2003 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden aldım. Ardından Almanya’ya yerleşerek Osnabrück Üniversitesi’nde çalışmaya başladım. Yüksek lisans ve doktora derecelerimi Bilişsel Bilim alanında tamamladım. Araştırma ilgi alanlarım ve uzmanlık alanlarım arasında, görsel algı, bedenlenmiş bilinç, ve beşeri bilimlere eleştirel yaklaşımlar yer alıyor. Bilişsel bilim üzerine uzmanlaşmış bir bilim insanı olarak, çalışmalarımın çoğu disiplinlerarası bir yapıya sahip olup, psikoloji ile biyolojinin kesişim noktasında yer alırken bilgisayar görüsü ve felsefe ile de yakından bağlantılıdır.
 
- Berna Zengin Arslan: Lisans derecemi Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde tamamladıktan sonra, yüksek lisans derecemi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Programı’ndan aldım. Doktora derecemi Kaliforniya Üniversitesi- -Santa Cruz’da Sosyoloji Bölümü’nde tamamladıktan sonra City University of New York’ta doktora sonrası araştırma görevlisi olarak görev yapmaya başladım. Araştırma ilgi alanlarım arasında Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları, Din ve Laikliğin Sosyolojisi ve Bilim ve Teknoloji Çalışmaları yer alıyor.
 
•       Bize biraz projenizden bahseder misiniz? Konsorsiyum lideri, ortakları, konuları ve ÖzÜ’nün projedeki rolü gibi?
 
PLOTİNA (Araştırma, inovasyon ve eğitim alanında cinsiyet dengesinin ve katılımın teşvik edilmesi) adlı projemizi, Avrupa Komisyonu’nun Ufuk 2020 programı kapsamında yapılan çağrı üzerine hazırladık.  Projenin amacı, çağrı tarafından tahsis edilmiş  olan 48 aylık süre zarfında  araştırmalarda adı geçmeyen kadın yetenek israfının önüne geçilerek,  farklı görüş ve yaklaşımların çeşitliliğinin (cinsiyet boyutunu da hesaba katarak) arttırılmasını sağlamak ve böylece inovasyonda mükemmeliyeti ve inovasyonların sosyal değerini arttırmaktır.  Türkiye’de kadın araştırmacı sayısının artmış olmasına ve bu kadın araştırmacılar genellikle devlet sektöründe, örneğin üniversitelerde, çalışma eğilimi göstermesine rağmen,  çok azı bilimsel  kariyerin faydalarından eşit şekilde yararlanıp gerçek bir katkı yapma konusunda eşit fırsatlara sahip olabildiğinden, bu proje özel bir önem taşımaktadır. Cam tavan olarak da bilinen dikey ayrımcılık olgusunun yanı sıra, son derece yaygın olan yatay ayrımcılık nedeniyle, kadınların büyük bir kısmı belli meslek türlerinde gruplanmıştır ve genelde hiyerarşide pozisyon yükseldikçe, bu pozisyonlardaki kadın oranı da düşmektedir. Bu cinsiyet dengesizliği, araştırma alanındaki uluslararası rekabet gücünü kısıtlamakta, mükemmeliyetin en iyi şekilde sergilenebilmesine sekte vurmaktadır.
 
Bu gerçeklerden yola çıkarak, PLOTINA projesi, yeni Cinsiyet Eşitliği Planları(CEPler) geliştirmeyi, uygulamayı, yaymayı ve geliştirdiği bu planların etkisini ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu CEP’ler, akademik dünya da dahil olmak üzere bütün mesleki ortamlardaki istihdam, elde tutma, kariyerde ilerleme, ve karar alım süreçlerinde var olan toplumsal cinsiyet boşluklarını azaltmak üzere tasarlanmıştır. Projenin her bir ortağı, yerel faktörleri göz önünde bulundurarak bireysel CEP’ler hazırlayacaktır. Uygulamaların başarısı, bu CEP’lerin kurumlarımızda yarattığı sürdürülebilir kültürel değişikliklere göre hesaplanacaktır. Başarılı fikirler kamuoyu ile paylaşılarak diğer kurumlara ve ülkelere örnek teşkil edecektir. PLOTINA’nın ikinci hedefi ise, bilimsel araştırmalarda cinsiyet farkındalığını arttırmaktır. Zihinsel mekanizmalar üzerine gerçekleştirilen temel araştırmalardan, tüketim mallarının geliştirilmesine kadar her alanda yapılan çalışmalara cinsiyet boyutunun da dahil edilmesi, yalnızca ilginç olguları daha derinden anlamamızı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda öğrencileri ve araştırmacıları, araştırma konularını yepyeni bir bakış açısıyla –örneğin cinsiyet/ toplumsal cinsiyet açısından - ele almaya teşvik edecektir. Özetle, PLOTINA akademik dünyada cinsiyet eşitliğinin daha da yerleşmesine katkıda bulunurken cinsiyet farkındalığına sahip bilimi teşvik edecektir.
 
Özyeğin Üniversitesi, Università di Bologna’nın öncülüğünde yürütülen konsorsiyumun on ortağından biridir.  Konsorsiyumun diğer ortakları arasında, Slovenya’da Uluslararası Kimya Enstitüsü, İspanya’dan Mondragon Üniversitesi, Portekiz’den Lizbon Üniversitesi, İngiltere’den Warwick Üniversitesi, Avusturya’dan Zentrum fur Soziale Innovation, Belçika’dan Jump Forum, ve İspanya’dan Centro Studi Progetto Donna e Diversity; Elhuyar-Zubize yer almaktadır.
 
 
•       Çağrıdan nasıl haberdar oldunuz ve konsorsiyuma nasıl dahil oldunuz?
 
2014 yılında, TTO, Sosyal Bilimler Fakültesi’nde cinsiyet çalışmaları ile ilgilenen belli öğretim elemanlarına Ufuk2020 başvurularına yönelik potansiyel ortaklıklara zemin hazırlamak amacıyla Avrupa Komisyonu tarafından bir aracılık etkinliği düzenleneceği bilgisini verdi.   Belçika’nın başkenti Brüksel şehrinde gerçekleştirilen bu etkinliğe katıldık. Burada, konsorsiyum lideri olan Bologna Üniversitesi ile görüştük.  Bu görüşme sonrasında, Bologna Üniversitesi, proje ortaklarını Bologna’da bir toplantıya davet etti.  Çağrı için yaptığımız ilk başvuru, Avrupa Komisyonu’nun düzeltme ve ekip değişikliği talepleri üzerine ertelendi.  Temmuz 2015’te Bologna’da ikinci bir toplantı yapıldı ve konsorsiyum çağrıya ikinci kez başvurdu.  PLOTINA, proje koordinatörü ve ortaklar adına gerçekleştirilen çabalar sonucunda, nihayet Eylül 2015’te kabul edildi.  PLOTINA ekibi olarak, TTO’nun Belçika’da düzenlenen ilk aracılık etkinliği konusunda bize verdiği destek ve göstermiş olduğu yakın ilgiye minnettarız.  
 
•       Başvuru süreci sırasında herhangi bir güçlükle karşılaştınız mı? Karşılaştıysanız, bu güçlükleri nasıl yendiniz?
 
AB projelerine başvuru konusunda çok tecrübeli olmadığımız için terimleri, hesaplamaları ve prosedürleri sıfırdan öğrenmemiz gerekti. Özellikle bütçe hazırlığı konusunda yardıma çok ihtiyaç duyduk. TTO, bu güçlükleri aşabilmemiz için bize büyük bir destek verdi.
 
•       Hibe ve konsorsiyum anlaşmalarının imzalanması gibi başvuru ve başvuru sonrası süreçlerde ÖzÜ TTO’nun ne gibi destekleri oldu?
 
TTO, ayrıntılı başvuru sürecine ilişkin her türlü bilgi ve danışmanlığı sunarak sürecin her aşamasına bizzat dahil oldu.  Başvuru süreci, Sosyal Bilimler öğretim elemanları için biraz güç olabilir çünkü aramızda AB Programları’na ilişkin birebir deneyim sahibi olan çok az kişi var.
 
•       Ufuk2020 projelerinin araştırmacıların akademik kariyerlerine katkısı olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse, ne gibi katkıları oluyor?
 
Avrupa’daki farklı üniversitelerden oluşan bir konsorsiyumun parçası olmak ve bu ülkelerde ortak bir hedefi gerçekleştirebilmek için hep birlikte çalışmak gerçekten çok heyecan verici.  Araştırma ve profesyonel kariyerdeki cinsiyete dayalı önyargıları azaltmak ve ortadan kaldırmak, hepimizin gönül verdiği bir misyon.  2014’te kurumumuzdaki cinsiyet eşitsizliğine ilişkin sorunların tartışılıp aktif olarak ele alınması için ortak bir platform olarak hizmet vermek üzere ÖzÜ bünyesinde yarı-resmi bir disiplinlerarası cinsiyet araştırmaları forumu oluşturduk.  Dolayısıyla, PLOTINA gibi bir projenin varlığı, yalnızca akademik kariyerlerimize değil kişisel gelişimimize de doğrudan katkı sağlayacaktır.
 
•       Ufuk2020 programı kapsamındaki projelerde yer almak isteyen araştırmacılara ve öğretim elemanlarına önerileriniz nelerdir?
 
Potansiyel ortaklarla tanışmak için Ufuk2020 tarafından düzenlenen tanışma toplantılarına katılmalarını, biyografilerini bu toplantıların açtığı internet sayfalarına yüklemelerini öneririm.
 
Değerli vaktinizi bize ayırıp bu değerli bilgileri paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.