Rektörümüz Prof. Dr. Esra Gençtürk “4. Ar – Ge ve İnovasyon Zirvesi”nde konuştu

Mimar ve Mühendisler Grubu’nun (MMG) bu yıl 4.’sünü düzenlediği Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi & Sergisi 23 – 24 Ekim’de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in açılış konuşmacıları arasında yer aldığı ve “Yerli Akılla Küresel Pazarlara” temasıyla hayata geçirilen etkinlikte katılımcılar, ülkemizin yerel teknoloji hamlelerini güçlendirecek konu başlıklarını ele aldı.

Dünyada yaşanan dijital dönüşüme Türkiye’nin ayak uydurması ve tüm teknolojik gelişmeleriyle küresel pazarlara açılabilmesi için izlenmesi gereken stratejilerin tartışıldığı 4. Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi, “Yerli Akılla Girişimci Üniversitelerin İnşa Edilmesi” başlıklı oturuma da ev sahipliği yaptı. Başkanlığını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın yaptığı ve üniversitelerde üretilen bilginin yenilik ve girişim ekosisteminde nasıl daha etkin kullanılacağı konularının tartışıldığı oturumda, Rektörümüz Prof. Dr. Esra Gençtürk konuşmacılar arasında yer aldı. Oturumun diğer konuşmacıları ise Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran oldu.

Panelde konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Esra Gençtürk, günümüzde girişimcilik kavramının da yeniden şekillendiğini, üniversitelerin ve akademisyenlerin bu değişime ayak uydurması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Esra Gençtürk konuşmasında “Üniversitelerimiz ana faaliyetleri olan bilgi üretme ve araştırma yapmanın yanı sıra yereldeki ihtiyaçlardan beslenerek global anlamda da dokunuşlar yapabileceği sorumluluklar üstlenmeli. Girişimcilik kavramını konuştuğumuz ilk dönemde yalnızca ferdi girişimciler ve yaratacağı istihdam boyutunu ele alıyorduk. Ama bugün geldiğimiz noktada kurumlar, kurum içi girişimcileri de önemsemek ve desteklemek durumunda. Üniversiteler olarak hem ferdi, hem kurum içi hem de daha az konuşulan sosyal girişimciliği gündemimize alıyorken, girişimciliği bir yönetim biçimi, bir felsefe ve prensip olarak içselleştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Özyeğin Üniversitesi olarak kuruluşumuzdan bu tarafa prensip olarak benimsediğimiz “Girişimci ve Araştırmacı Üniversite” olma yaklaşımımızı yalnızca öğrencilerimizle sınırlı tutmayarak, akademisyenlerimizin de bu kültüre dahil olmalarını önemsedik. Bu anlamda akademisyenlerimizin kendi girişimlerini hayata geçirmeleri konusunda destekleyici ve hatta teşvik edici bir yönetim biçimi uyguluyoruz” dedi.